Kruvaziyer turizmi

Geçtiğimiz ay çok önemli bir gelişme oldu: 2017 Mayıs’ından bu yana ilk kez bir kruvaziyer gemisi Alsancak Limanı’na yanaştı! Konukları İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve İzmir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener çiçeklerle karşıladı.

Başkan Soyer, “İZTO ve İzmir Kalkınma Ajansı ile birlikte çok çalıştık. Diliyorum ki çok daha yoğun bir şekilde kruvaziyer misafirini İzmir’de ağırlama fırsatı bulacağız.” dedi. İzmir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener ise, “Bu bir başlangıç, amacımız bu seferleri arttırmak ve İzmir’in turizm hedeflerine ulaşmasını sağlamak” diye konuştu. O zaman gelin önce İzmir’in turizm hedeflerine bakalım.

İzmirli turizm paydaşları hep bir ağızdan, “Kent turizmden hak ettiği payı almıyor’” diyorlar. Doğru bir saptama. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın verilerine göre 2019’da İzmir’e %60’ı yabancı 2 milyon ziyaretçi gelmiş. Pandemi yüzünden 2020’de bu rakam 500 bine düşmüş. Geçtiğimiz sene ise 1 milyona çıkmış. Bu sene pandemi öncesi rakamlarının yakalanacağı ümit ediliyor. Ancak Başkan Soyer’in hedefi daha büyük: “1,5-2 milyon turist sayısı İzmir’in asla hak etmediği rakamlar. İzmir’in çok daha büyük potansiyeli var. Bizim kısa vadede İzmir Vakfı olarak ortaya koyduğumuz hedef İzmir nüfusu kadar turist yani 4,5 milyon sayısına ulaşmak. Kruvaziyer turizmi de bunun ilk adımı” diyor.

Yukarıdaki vizyonla örtüştüğümüz ve ayrıştığımız birer nokta var. Ayrıştığımız nokta şu: Koyduğumuz hedefler, gittiğimiz yönü belirler. İzmir gibi birden çok UNESCO Dünya Kültür Mirası’na sahip bir turizm destinasyonun hedefi de, “Çok turist çeken kent değil, Türkiye’de turist başına en çok gelir elde eden kent olmak” şeklinde tanımlanmalı. Örtüştüğümüz nokta olan kruvaziyer turizmi de burada devreye giriyor.

Kruvaziyeri tercih edenler gelir düzeyi yüksek kişiler. 2014 yılında yapılan bir araştırmaya göre bu turistlerinin yıllık hane geliri ortalama 114 bin dolar. Kruvaziyer turizmi haricinde böylesine yüksek gelirli ziyaretçilere ulaşabileceğimiz ikinci bir seçenek şu anda yok. Dolayısıyla kruvaziyer turizmi İzmir için en önemli segment!

İzmir Limanı, kruvaziyer turizminin zirve yaptığı 2012’de 500 bin yolcu ağırlamış. Bu rakamlara bir daha ulaşılır mı bilinmez. Ancak amaç İzmir’i Doğu Akdeniz rotasında cazip bir uğrak noktası yapmak ise, tanıtıma ve iş bağlantılarına odaklanıldığı kadar, ziyaretçi deneyimine de önem verilmeli.

Mekan odaklı eski yaklaşıma göre destinasyonlar bir ürün veya hizmet satar. Ziyaretçi odaklı yeni yaklaşıma göre ise mekanlar bir deneyim vaat eder. Eğer anında akla gelen, dünyaca ünlü bir destinasyon değilseniz, kaliteli hizmet ve ürünler sunmak, turistleri çekmek için artık yeterli değil. Ziyaretçilerinizi bıkmadan usanmadan dinlemeniz, onların taleplerini anlamanız ve onlara arzuladıkları bütünsel bir deneyim sunmanız gerekir. Bu bağlamda, kruvaziyerle gelen ziyaretçilerin İzmir’e adım atmadan, kentten ayrılana kadar geçireceği zamanı çok iyi planlamamız gerekiyor. Turizm literatüründe buna ziyaretçi deneyimi mühendisliği deniyor.
Verilere dayalı ziyaretçi deneyimi mühendisliği göreceli olarak yeni bir disiplin. İlk önce farklı ziyaretçi profilleri çıkartılıyor. Daha sonra bunların algısını ve deneyimini etkileyecek en önemli temas noktaları saptanıyor. Bunların etrafında bütünsel bir deneyimi tasarlanıyor. Son olarak da ziyaretçinin deneyimi sürekli ölçümleniyor, öğrenilenler ışığında yeni taktikler geliştiriliyor.

Ziyaretçi deneyimi mühendisliğini uygulanamaz kılan şey mekan büyüdükçe turist deneyiminin dallanıp budaklanması. Sonuçta ortaya sonsuz bir karmaşıklık çıkıyor. Ancak kruvaziyerle gelen turistlerin profillerini, İzmir’de kaç saat geçireceklerini, nelere öncelik verdiklerini, neleri sevip neleri sevmediklerini öğrenmek son derece kolay. İZKA’nın ziyaretçi deneyimi mühendisliği konusunda öncü adımlar attığını biliniyor.

Muhtemelen bu konudaki tüm enerjilerini kruvaziyer turizmine odaklamaları çok faydalı olacaktır.

Günter Soydanbay

Günter Soydanbay; 18 yılı aşkın süredir, dünyanın dört bir yanından ünlü markaların, büyük firmaların, şehirlerin ve hatta ülkelerin marka stratejisi ve müşteri deneyim projelerinde başarıyla görev almıştır. Günter, Sabancı Üniversitesi Marka Pratikleri Yüksek Lisans Programı’nda eğitmenlik yapmaktadır. Marka stratejisi ve deneyimi hakkında yazdığı makaleler İzmir Life ve Place Brand Observer gibi medya organlarında yayınlanmaktadır. Markalaşma ve müşteri deneyimi konusundaki referansları arasında Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı, Toronto Montreal Borsası, Ontario Eğitim Bakanlığı, Ontario Enerji Bakanlığı, Toronto Ticaret Odası gibi kurumlar, Meyer Bergman, Morgan Stanley, Crate / Barrel, Rixos, Tuborg, Kernel / Roast gibi firmalar, Katar, Costa Rica, İzmir, Gaziantep, Bergama, Calgary, Kral Abdullah Ekonomik Şehri ve Kenya Serbest Ticaret Bölgesi gibi mekanlar bulunmaktadır.